Nee Farkeder

Vücudu oldukça güzel genç bayan tatilinin hemen her gününü kaldığı otelin terasında güneş banyosu yaparak geçirirmiş.
İlk günü mayosu ile güneşlenmiş, ama sonraki günler bakmışki otelin en üst katında onu kimse göremiyor,mayosuz sere serpe güneşlenmeye başlamış
Gene böyle yüzüstü güneşlenirken merdivenlerden birisinin çıktığını duyarak havlusu ile poposunu örtmüş.
Merdivenleri bir solukta çıkan otelin müdür yardımcısı nefes nefese;






–“Pardon, Hilton oteli güneşlenmeniz konusunda birşey diyemez ama dünkü gibi mayonuzla güneşlenirseniz çok iyi olacak”…
–“Ne farkeder, Beni burada kimse göremez, ayrıca bu havlu ilede örtünüyorum bakın”…




–“Tam olarak değil, Tavanı cam olan restoranın üzerinde güneşleniyorsunuz”….



Blogger Tricks

Hava Bozuyor

Fıkra bu yaaa 🙂

Bir gün bir Katolik Kiliseye gider.

Papazı bulur günah çıkarmak için…

Papaz efendi benim bir günahım var, karımı aldattım, der.

Anlat evladım açılırsın, tanrı bağışlayıcıdır der papaz.

Geçtiğimiz ay hanımla akşam yemeği için baldızın evine gittik,

Gece hava yağmurluydu, eve geri dönemedik.

O gece orda kaldık ve ben baldızla





beraber oldum, der katolik.

Üzülme oğlum sen dua et tanrı affeder, der papaz.

Papaz efendi benim bi günahım daha var,der katolik.

Anlat evladım, tanrı bağışlayıcıdır, der papaz.

Geçen hafta bi akşam kayın valideyi ziyarete gittim,

Gece hava yağmurluydu, eve geri dönemedim.





O gece orda kaldım ve kayınvaldeyle beraber oldum, der katolik.

Üzülme oğlum sen duanı et, der papaz.

Dün gecede çalışmak için sekreterimin evine gittim,

Gece hava yağmurluydu, eve geri dönemedim.

O gece orda kaldım ve sekreterimle beraber oldum, deyince

Papaz efendi hafiften pencereden kafasını uzatır,

Hava bozuyor, lan puşt,

Yağmur yağmadan s*ktir ol git burdan…




Utandın mı acaba

Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu.
Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve,
–“Biraz konuşabilirmiyiz acaba?”dedi.
Kız birden haykırdı:
–“Terbiyesiz!Ben senin bildiğin kızlardan değilim!”
Adam utancından yerin dibine girmişti.
Herkes ona bakıyordu, gitti ve masasına oturdu.
Bir süre sonra kız ona yaklaştı,gülümseyerek,






–“Az önceki olay için özür dilerim.
Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyordum.”dedi.
Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi:




–“Ne? Gecesi 200 dolar mı?Deli misin sen?”



Genç Adamın Evlilik Kararını

Genç bir adamın dört kız arkadaşı vardı ve bir türlü hangisiyle evleneceğine karar veremiyordu.
En sonunda doğru kararı verebilmek için bir test yapmaya karar verdi.
Her birine 1000$ verdi ve “bu parayı istediğiniz gibi harcayın” dedi..
Birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik salonlarına gitti. Genç erkeğe geri geldiğinde söyle dedi:
─ Senin için en güzeli ben olmak istiyorum, çünkü seni seviyorum!
İkinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki kombine biletini, en sevdiği türden bir suru video CD ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi;






─ Bunlar senin için aldığım hediyeler, eminim seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla bende mutlu olacağım.
Üçüncü kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir süre içerisinde para kendini ikiye katladı ve bu parayı da çeşitli yatırım alanlarında kullandı. Genç adama geri gelerek söyle dedi;




─ Bana verdiğin parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım, çünkü seni seviyorum!
Dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir suru kitap aldı, kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. Genç adama geri gelerek söyle dedi;
─ Verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık olabilmek için bir suru kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım.
Genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok etkilenmişti.
Karar vermek için epey bir süre düşündü ….. düşündü….. düşündü….. ve sonunda büyük memeli olanla evlenmeye karar verdi…


Don Don

Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış.

Önce İngiliz’in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış.

-“Niye 7 tane?” diye İngiliz’e sormuşlar. O da

-“Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane: Pazartesi, Salı, Çarşamba…” demiş. “Vay be! 

Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki.”

Sıra Fransız’ın valizine gelmiş; açmışlar bakmışlar 8 tane don.

-“7’yi anladık da niye 8?” diye sormuşlar. Fransız








-“Pazartesi, Salı, Çarşamba… Her gün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım” demiş.


-“Vay be! Adamlardaki temizliğe, medeniyete bak!” demiş görevliler.


Sıra Temel’e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don.


-“Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!” Sormuşlar:






-“Neden 12 adet?”


Bizimki cevap vermiş:


-“Ocak, Şubat, Mart,..”


Sende Bekleseydin
Temel birgün Dursun’a:
-“Ula ben seni minareden atar, iner assağu tudarum” demiş.
Dursun da tutamayacağını söylemiş ve iddiaya girmişler:
Minareye çıkmışlar, Temel Dursun’u tuttuğu gibi boşluğa sallamış ve hızla minaraden inmiş. Dursun yerde can çekişir bir vaziyette Temel’e sitem etmiş.
-“Ula hani tudayidun peni?”
Temel:

-“Ne diyun da , sen de yavaş inup da pekleseydun.”



Sen de mi ??

Aytenin evlilik yaşı gelmiştir fakat gxğüsleri yok denilecek kadar küçüktür.

Mahalledeki arkadaşlarının ısrarı üzerine silikon yaptırmaya karar verir.


Fakat özel hastaneye parası yetmediği için SSK'ya yaptırmaya karar verir.


Aytenin gxğüsleri çok güzel olmuşur fakat bir süre sonra sarkar. Hemen doktora gider. Doktor: "Böyle durumlarda kollarını bir kuş gibi çırp göğüslerin eski haline dönecek!" der. 


Bir süre sonra Ayten evlenir. Tam gerdeğe:








girecekken göğüsleri sarkar hemen kollarını bir kuş gibi çırpmaya başlar.

Gxğüsleri eski haline dönmüştür fakat o anda bir bakar ki kocası da kuş gibi kollarını çırpıyor. Adam sorar:


- Sen de mi aynı doktora gittin hayatım?





Sebebi Var Ama

Evine erken gelen kadın, kocasını yatakta genç bir kadınla yakalayınca dehşete düşer. “Karıcığım, durumu açıklayabilirim!” der adam geleneksel tavırla…
Beklenmedik bir şekilde kadın “Hadi açıkla!” deyince de başlar anlatmaya:
– Bu zavallı kızı yolda görüp arabama aldım.
Karnı acıkmıştı, eve getirip senin yemediğin rostoyu pişirdim.
Ayakkabıları delikti,modası geçti diye giymediğin ayakkabıları verdim.
Üşümüştü, sana doğum gününde aldığım ama rengini beğenmediğin için giymediğin süveteri verdim.
Kadın:






–Eeeee!
Adam:
–Kızın pantolonu yırtıktı, artık senin kalçalarının sığmadığı bir pantolonu da verdim.
Tam çıkmak üzereyken bana; “Karınızın artık kullanmadığı başka bir şey var mı?” diye sordu…




Ve işte yataktayız!…




Üzgün Güzel Hemde Çok

Güzeller güzeli ve bir o kadar da seksi bir bayan varmış,ama kadının bu güzelleği hiç hoşuna gitmezmiş.
Çünkü kendisini gören her erkek kendisiyle birlikte olmak istermiş.
Bir gün bunalıma giren kadın bir apartmanın en son katına çıkar ve intahar etmeye karar verir.
Kendisini çatıdan apartman boşluğuna bırakır.apt. en üst katında oturan bir erkek kadını yakalar ve kadına der;







Hanımefendi ne yapıyorsunuz siz bu güzelliğe yazık değilmi der ve ekler;şu aşşağıda görmüş olduğunuz araba benim isterseniz gezelim,içelim,eğlenelim ve sonraaaaaaaa evime geliriz ve yatakta devam ederiz derken kadın yinemi s..x der ve kendini oradan aşşağıya atar.
Bir alt katındaki adam tutar ve aynısını oda söyler.
Hanımefendi yazık size bakın aşşağıdaki araba benim isterseniz gezelim,yiyelim,içelim ve sonraaaaaaaa yatakta devam ederiz derken kadın yine yinemi s…x diyerek aşşağıya atlıyor ve bir alt kattaki TEMEL kadını yakalar ve derki yazuk değulmidur cüzelliğunize bak aşşağudaki araba benumdur istersen gezeruk,içeruk,ve sonra eve geliruz.
Sen benim yatakta yatarsun bende çekyatta uyurum demiş.





Buna şaşıran kadın’AAA S…X YOKMU YANİ’diyerek şaşkınlığını dile getirmek isterken;
TEMEL KALÇASINA BİR TEKME VURUR vee PÜH SANA ORISPİİİİ!!! diyerek aşşağıya atar.




Yumurta Yumurta

yeni evlenen mutlu çift odalarına çekilmişler. damat bey yeni karısına:

 “senden bana söz vermeni istiyorum. başucumda duran bu komidinin ilk çekmecesini hiç

açmayacaksın ve bana da hiç bir zaman bunu sormayacaksın.” karısı söz vermiş ve aradan 10 yıl

 geçmiş. kadın meraktan çıldırıyormuş. artık dayanamamış ve sözünü unutup çekmeceyi açmış.

 çekmecede 3 yumurta ve 750 $ görmüş. kocasına merakını yenemediğini anlatmış ve ne olduğunu







sormuş.

 adam “madem gördün sana anlatayım o zaman. evlendiğimiz gün kendi kendime karar

verdim.

 seni her aldattığımda çekmeceye bir yumurta koydum."





kadın kocasının 3 kaçamağını

affetmiş.

 ve tekrar sormuş “peki o 750 $ ne için ?” adam:

”yumurtalar çekmeceye sığmayınca yumurta yerine dolar koydum.”

BONUS FIKRA

Korkulu Rüya


Küçük Temel, ayakkabılarını çıkarmadan yatağa girmiş. Annesi

- Neden pabuçlarını çıkarmadan yatağa girdin uşağım?





- Dün gece korkulu rüya gördüm daa.

- Nasi rüya

- Ayaklarum çıplak iken kırık camlarda yürüyordum. Bu gün de aynu rüyayı gorürsem 

ayaklarum kanamasun diye giydim.






Tokat Gibi Cevapp

Genç ve güzel sekreter son günlerde iyice abartı şekilde açık saçık giyinmeye başlamış.
Özellikle yürüdüğü zaman ortaya çıkan görüntü genç patronun aklını çelecek duruma gelmiş.
Bir gün yine bu ortam oluşunca kapıyı kilitlemiş ve sekretere karşısındaki koltuğa oturmasını söylemiş.
Sekreter koltuğa bir oturmuş’ki, genç patronun gözleri yuvasından oynamiş.
Sekreterin dizlerinin üzerine elini koyarak sormuş;
–”Bu satılık’mı?”.
Sekreter bir tokat indirmiş ve buz gibi öfke dolu bir sesle;






–”Elbette, hayır siz beni ne sanıyorsunuz?”.
Patron hiç istifini bozmamış;
–”Eğer satmayı düşünmüyorsan reklamını’da yapma”…
( ne desem bilemedim. Sizce kim Haklı ? )
Bonus Fıkra
Fransız delikanlı, Paris’in bulvar kahvesinde oturmuş, tipik kahvaltısını yapıyormuş. Kahve, kruvasan, ekmek, tereyağ, reçel. Yan masaya ağzında cikleti ile tipik bir Amerikalı turist oturmuş. Sohbet başlamış…
Amerikalı;




–”o ekmeğin hepsini yiyecek misin”.
Fransız;
–”Tabii”..
Amerikalı;
–”Biz yemeyiz. İçinden biraz alır yeriz. Kalanı bir fıçıda toplanır Fabrikaya gider Kruvasan yapılır. Fransa’ya satılır” demiş.
Fransız cevap vermemiş.
Amerikalı;
–”Reçel’de yermisiniz”.
Fransız (öfkeli);
–”Tabii”..
Amerikalı;




–”Biz meyveyi taze yeriz Kabuklarını, çekirdeklerini, çürümüşlerini bir fıçıda toplar fabrikaya gönderir, reçel yapar, Fransızlar’a satarız.
Fransız:;
–”Peki siz kullandığınız prezervatifleri seviştikten sonra ne yaparsınız”..
Amerikalı;
–”Atarız tabi”…
Fransız;
–”Biz atmayız. Bir fıçıda içindekilerle biriktirir, fabrikaya gönderir, ciklet yapar, Amerikaya satarız” demiş…