doktor, bir hafta kullanmak üzere, isimsiz bir hap veriyor kendisine. ilk kullandığı gece, uyur uyumaz
rüya görmeye başlıyor adam. bir saray içinde, etrafında onlarca cariye, sabaha kadar bir onla, bir
bunla sabah uyandığında, kan ter içinde...
her gece aynı şey, bir ayın sonunda bütün fazla kilolar atılmış durumda. günler sonra yolda şişman bir
arkadaşına rastlıyor ve arkadaşı kendisine bu kadar zamanda nasıl hızlı kilo verdiğini soruyor.
hastaneye gidiyor ve doktor ona da aynı tedaviyi uyguluyor. ilk gece, adam rüyasında bir sarayda!
ama etrafında cariyeler yerine onlarca iri yarı siyahiler... tutarlarsa adamı fena yapacaklar. bizim şişman
önde, onlarca iri yarı siyahi peşinde... başlıyorlar sarayın içinde koşuşturmaya... üçüncü gün sonunda
adam zayıflamaya başlıyor ama dayanamıyor ve telefon ediyor doktora. "ya doktor bey, neden
arkadaşımla benim rüyalarım farklı?
o cariyelerle işi bitirirken, ben neden ırzıma geçecek siyahilerden
kaçıp duruyorum?!''
doktor biraz düşündükten sonra şu soruyu yöneltiyor:
''siz hastaneye mi gelmiştiniz, muayenehaneye mi?"