Kullanılmayan

Alışverişten sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genç ve güzel bir kadınla yakalayınca dehşete

düşer. Ortalığı dağıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur.

"..Şoyle açıklayabilirim..." der..

"Eve dönerken bu zavallı kızı gördüm. Çok yorulmuştu. Onu arabama aldım. Karnı da acıkmıştı, o

yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttuğun rostoyu pişirdim. Kızın ayakkabıları

delinmişti. Modası geçti diye artık giymediğin ayakkabılarından bir çift verdim ona. Üşümüştü, o

yüzden sana doğum gününde aldığım fakat rengini beğenmediğin için hic giymediğin süveteri ona

verdim. Kızın pantolonu parça parça olmuştu, artık senin kalçalarının sığmadığı bir pantolonunu da

verdim. Tam çıkmak üzereyken bana

Resme |ayarak okumaya devam edin…







































































"Karınızın artık kullanmadığı başka birşey var mı bu evde?" diye sordu.. ve işte buradayız..'

Eşeğe Yazık Olur

Nasreddin Hoca hayvanlarına ağır yükler yükleyen onlara eziyet eden köylülerine iyi bir ders vermek ister. Günlerden bir gün eşeğine binerek köy meydanında dolaşmaya başlar. İşin garibi dolu bir çuvalı da sırtına almış, köyün içerisinde gezmektedir. Köylüler şaşırıp sormuş :

– Yahu Hoca , hem eşeğin üzerindesin, hem çuvalı sırtında taşıyorsun. Bu iş nedir böyle ? Nasrettin Hoca cevabı yapıştırmış hemen :





– Zavallı hayvancık, der. Zaten neredeyse gece gündüz durmadan bana hizmet ediyor. Sırtına bindiriyor, yüklerimi taşıyor, değirmeni çeviriyor. Bu kadar hizmetlerinden sonra dolu çuvalı da eşeğe yüklemek istemedim. Eşeğe yazık olur. Bu yüzden ben sırtıma çuvalı aldım.