BİR TABUR ASKER

Bir kasabanın kilisesinde papaz vaaz vermektedir. Konu kasaba nufusunun azlığına gelir ve papaz halkı çocuk yapmak için

"Eşiyle cinxsel ilişkide bulunan her kimse bir tabur düşman askeri öldürmüş kadar sevap kazanır" der.

Vaazdan sonra evine dönen çiftlerden birinde kadın kocasına yaklaşır ve

"Hadi kocacım bir tabur asker öldürelim" der. Kocası kabul eder ve birlikte olurlar. Aradan yarım saat geçer, kadın yeniden gelir,

"Hadi kocacım bir tabur düşman askeri daha öldürelim" der. Adam yine kabul eder ve yeniden bir
leşirler. Aradan bir saat geçer, kadın yeniden gelir

"Hadi kocacım bir tabur daha öldürelim" der, adam oflaya puflaya kabul eder ve yeniden 

birlikte olurlar. Bunun üzerinden bir saat geçer kadın yine ister adam bir nevi çaresiz yine 

"hadi" der, bu sırada çıkarttıkları seslerden rahatsız olan oğulları gelir odaya:







"Ya çok gürültü yapıyorsunuz uyuyamıyorum"

Babası yakınır:

"Ne yapayım oğlum, düşman askerleri anana karargah kurmuş, öldür öldür bitmiyor.

Ev Telefonu



Ev telefonu hayli yüksek gelince, ev halkı toplanmış:
Baba:
“Yahu bu korkunç bir fatura. Ben bu telefonu asla kullanmıyorum, hep çalıştığım şirketteki telefonu kullanıyorum. Nasıl oluyor?”
Anne:
“Aynen ben de… Akşama kadar çalıştığım bankada elimin altında telefon. Ne yapayım bunu.”
Oğlan:




































































“Vallahi ben de Şirketimin bana verdiği cep telefonu ile bütün görüşmelerimi yapıyorum.”
Kız:
“E benim de şirket hattım var. Ev telefonunu hiç kullanmam ki.”
Herkes aniden evdeki hizmetçiye döner ve cevap arar gözle bakarlar.
Hizmetçi:
“Eee… Problem ne o zaman? Sanırım hepimiz iş telefonlarını kullanıyoruz”:)